12 Ocak 2008 Cumartesi

Kısacık Köyündeydik

Kısacık Köyü gençleri;
Biz artık sizin arkanızda yada yanınızda değil ÖNÜNÜZDE OLACAĞIZ!!!
11 Ocak Cuma akşamı Ayvacık’a bağlı Kısacık Köyündeydik.
Kampanyanın başladığından beri gitmekte tereddüt ettiğimiz,altın madencilerine “evet” demiş,adeta “alan almış satan satmış” durumundaki köye önce heyetler gönderdik.
Son durum ve niyetlerini öğrendik.Kendi niyetimizi söyleyerek Kazdağı kalesinde altın madencilerine karşı açık bir kapı olmasını istemediğimizi ve bunu neden istemediğimizi anlatmak için bilgilendirme toplantısına geleceğimizi söyledik.
Köylülerde bu ziyareti ne zamandır beklediklerini,bizi TV ve gazetelerde izlediklerini söyleyerek memnuniyetle ağırlayacaklarını belirttiler.

Yıllardır binlerce metrelik aramalar sonucunda yüksek kalitede altın buluna Kısacık Köyü
Milyon dolarlık ihalelerle el değiştirip durmuş.Son olarak kampanya nedeni ile ruhsatı elinde bulunduran şirket hakkını Almanlara satmış.
Bir dağ-orman köyü olan Kısacık orman ürünleri ve hayvancılıkla geçiniyor.TV aracılığı ile Küresel değişime,tüketim çılgınlığından kendine düşen payı almak için Kısacıkta şehirlere göçmeye başlamış.40 haneye düşen köyde yaşayan az sayıda gençte altın madeni sayesinde başlarına devlet kuşu konmuş gibi sevinmişler.Ve gelecekle ilgili rahat rahat evlilik,iş,araba,ev hayalleri kurmaya başlamışlar.
Aradan yıllar geçmiş ama bir türlü maden çalışmaya başlamayınca sabırsızlıkları ve endişeleri artmaya başlamış.Madeni devir alan özel şirketin elemanları arada uğryıp iş-güç,nakliyecilik sözü versede bu onları sakinleştirmemiş.
En son olarak Kazdağından yükselen “altın madeni karşıtı kampanya” ateşi Kısacık Köyünün Televizyonları ile kendilerine de ulaşınca iyice huzursuz olmuşlar.

Geciken randevuya gelen bizleri Kazdağı Koruma Girişimini endişe,merakla karşıladılar.
İlk heyetteki arkadaşlarımız Ahmet İşsever,Akif Arcan ve Zeki Keskinin rehberliğinde ulaştığımız köydeki toplantının kolaylaştırıcılığını Meral Keskin başarı ile gerçekleştirdi.

İlk sözü alan Muhtar herkese samimiyetle hoş geldin diyerek köyün beklediği bu bilgilenmeyi en iyi şekilde değerlendireceklerini söyledi.

İzmir,Ege Üniversitesinden gelen Prof.Dr Ali Osman Karababa projeksiyon kullanarak oldukça anlaşılır bir dille bol fotoğraflı bir sunum gerçekleştirdi.
Kısacıklıların sorularına da eğitiminden ziyade deneyimleri ile cevap verdi;

Bir soru; Devlet hem çok istekli hem de çok karlı olduğunu söyleyerek neden izin veriyor?

Cevap; KDV nin olmadığı,pek çok vergiyide almadıkları üstelik ocak satışında %2 gibi komik bir gelirle herhangi bir para kazanmadığı açık.Bunun yerine bu çok uluslu şirketlerin asıl patronu olan 4-5 yahudinin Amerikadaki meclisten ermeni tasarısı geçmesin diye desteklerini sağlamak üzere maden yasasına ve madencilerin çalışmasına göz yumuyor olabilirler.
Bu sömürge inadını başka türlü nasıl açıklayabilirizki? Rüşveti telafuz bile etmiyoruz!!!

Eski Muhtardan bir soru; Bergama’da o kadar mücadele oldu ama maden hala çalışıyor.

Cevap; Bergamada mücade çok geç başladı.KAzdağında sizin mücadeleniz gibi basın yer vermedi.Ne zaman boğaz köprüsünde,istiklal caddesinde hemde çıplak eylem yapıldı o zaman yer verildi.Kazdağında ise siz çok çabuk,çok hızlı ve birlik olup tepki gösterdiniz.Bu birliğinizi bozmazda her gelene madeni istemediğinizi belirtirseniz Kazdağında ve sizin köyünüz maden saldırısına uğramaz.

Soru; Bakan zaten açıkladı “halk istemiyorsa madene izin vermeyiz” diye.Bizde istemiyoruz.O zaman ruhsat vermezler değilmi?

Cevap; Bu doğru değil.Bugüne kadar halka ÇED gereği sorulan soruların neredeyse tamamı “HAYIR,İstemiyoruz” cevabı olmasına rağmen bakanlık izin verdi.Hatta geçenlerde İzmir,Efemçukuru Köyünde savaş zamanı uygulanacak bir yasayı kullanarak arazisini satmayan köylünün arazini kamulaştırma kararı aldılar.

Daha sonra konuşan Kazdağı Koruma Girişimcileri deneyimlerini,gördüklerini,duyduklarını aktardıktan sonra sıra köyün gençlerine geldi.
İçlerinden bir tanesi beklenen cevabı verdi;
“Biz sürekli çalışacağımız bir işimiz olacak,sağlığımız,huzurumuz bozulmayacak,ne kazdağı nede komşularımızla aramız açılmayacak sanıyorduk.Bu öğrendiklerimizden sonra biz artık sizin ne arkanızda nede yanınızda oluruz.Biz sizin önünüze geçer mücadele ederiz”
Kazdağını korumak için önemli bir adım daha atmış olmanın keyfiyle, alkışlarla ve umutlarla herkes evine döndü.

Sevgilerimle ::-)
İsmail Yenigün

Hiç yorum yok: