Sevgili arkadaslar,
13 Aralık Olagan toplantimizi yaptik…Eylemliligin verdigi ruh halimiz ve dinamizmimiz ile kıkır kıkır gülerek, eğlenerek cosku icinde basladigimiz toplantidaki degerlendirmelerimiz ve aldigimiz kararlarin ozeti asagida:
13 Aralik Çanakkale Universitesi Paneli ile ilgili degerlendirmemiz :
“Panelist-konusmaci” olarak da davet edildigimiz ve bundan 15 gun once Universiteye katilacagimizi resmen bildirmis oldugumuz panele Kazdağı Koruma Girisimi Grubu olarak topluca katildik..Konusmacimiz Mehmet Ongen de panelistlerin masasinda yerini aldi.( Bizim bakis acimiza gore, Çanakkale Universitesi de Kazdaglari gibi bizimdir, oradaki ogrenciler, calisanlar, hocalar da bizimdir, alani terk etmemek ve konuya sahip cikmak gerekir.)
Panel başlamadan hemen once dört bir koldan dagittigimiz 320 adet basin bildirimiz tum salondakiler tarafindan ilgiyle, dikkatle okundu. Yani panel, bizim bildiri-basin aciklamamizla baslamis oldu. Basin aciklamamizi bir kez daha ekte yolluyoruz.(Grubumuz uyesi basin temsilcilerinin dikkatine…)
(Salonun girisinde TEMA ve Ekoloji Klubu ogrencilerinin standlari vardi, once onlarla sohbet ettik. Ogrenci topluluklari olarak bir araya gelmis ve Kazdaglarina sahip ciktiklarina dair basin aciklamasi yapmislardi. Yine bu dogrultuda brosurler dagitiyorlardi.)
Salonda universite ogrencileri, calisanlari ve ögretim uyeleri oldugu kadar, Can-Sogutalan’dan getirilmis bir grup genc maden calisani da vardi.
Prof. Dr. Erdinc Yigitbas’in yonetiminde baslayan panelde İlk konusmayi ÇOMU’den Prof. Dr. Ahmet Gonuz yapti. Gonuz, kendisinin biyolog olarak dogada calistigini ve doganin kendisi icin cok onemli oldugunu, maden arama sahalarinin buluduklari yerlerde yaptiklari arastirmalarda, 17 endemik bitki turu oldugunu, bu bitkilerin hem ilac sanayi hem de gelecegimiz icin ne kadar onemli oldugunu, maddi olarak da cok yuksek degerde bitkilerin bulundugunu, mutlaka korunmasi gerektigini, bu konuda zaten uluslararasi anlasmalara imza attigimizi soyledi.Çevre ve Orman Bakanligindan gelen burokrat, maden isletilmesine karar verilmeden once CED raporlari hazirlandigini, olumsuz cikarsa yapilmadigini, milli park icinde herhangi bir arama-isletme izni vermediklerini, artik halk istemez ise halka ragmen birsey yapilamayacagini soyledi. Balikesir Universitesinden Doc. Dr. Yilmaz Ari’da oldukca ilginc olan sunumunda konuya farkli bir perspektiften yaklasarak, maden isletilmesi konusunun dogal peyzaja bir mudahale oldugunu, mudahale basarilirsa doganin ne hale gelecegini, kendi isteginin ise dogal peyzajin galip gelmesi oldugunu anlatti.Orman Bolge Muduru de kendisinden beklenildigi sekilde Bolgenin orman dokusu hakkinda bilgi verdi ve orman sinirlari icinde kendilerinden alinan izinleri acikladi. Bu faaliyetler sirasinda kendilerinin kurum olarak yeni yol yapilmamasina ve minimum seviyede agac kesimine azami dikkat ettiklerini anlatti. Sira Altin Madencileri Dernegi’nin konusmasina gelmisti. Konusmaci her zamanki yalanlarini soylemeye baslar baslamaz biz de salondan panel yoneticisinin ikazlarina pek kulak asmadan konusmaciya mudahale ettik. Ardindan Mehmet Ongen her zamanki etkili ses tonuyla, Kazdagi Koruma Girisiminin nasil kuruldugunu, bu konuya nasil baktigini, ayrica grubun Kazdagini Koruma Mucadelesine genel anlamda nasil baktigini, Kazdaglarinin yerustu zenginliklerinin yeralti zenginliklerinden nasil daha ustun oldugunu anlatan guzel bir konusma yapti. Ongen’in ardindan da Yurt Madenciligini Gelistirme Vakfi’ndan Prof. Dr. Guven Onal konustu. Biz yine oturdugumuz yerden bu konusmaciyi da surekli yalanlayarak mudahale ettik. Guven Onal her zamanki piskinligi ile konusmasina devam etmeye calissa da oldukca gerildi. Panel yoneticisi bizi yine surekli uyarmak zorunda kaldi.
“Sorular” bolumunde de gerek yazili, gerektiginde de sozlu olarak mudahalemizi surdurduk. Panel cikisinda hem rektor, hem de diger akademisyenler yanimiza gelerek, orada bulunmamiz ve mudahale etmis olmamizdan dolayi cok mutlu olduklarini ifade ettiler ve her turlu bilimsel destege ve onerilerimize acik olduklarini soylediler.
Sonuc olarak degerlendirdigimizde: Panele katilmak, zaten “bizim” olan alanlari terk etmemek anlaminda dogru bir karardi ve orada da bildiri dagitarak, konusmacimizla ve sozlu ve yazili mudahalelerimizle de salona agirligimizi koyduk. Keske Kazdaglari ve Madra Dagi Cevre Platformu Yurutme Kurulu da panele katilma kararindan vazgecmeseydi de Hicri Nalbant ve Can Belediye Baskanimiz Ali Saribas da konussaydi…Panelistler masasindaki sayimiz iki kisi daha artsaydi ve salonda da daha fazla olsaydik…
Kazdaglari ve Madra Dagi Cevre Platformu Yurutme Korulu’nun basin aciklamasi ile ilgili degerlendirmemiz:
Platform yurutme kurulu, ayni gun saat 12:00’de bir basin aciklamasi yaparak, ÇOMU’nun panelinde katilmayacaklarini acikladi.. Katilmama gerekcelerini bir kez daha yazmayacagiz, Reyhan Erdem’in gruba yolladigi haber metninde yer aliyor. Yurutme Kurulunun yaptigi aciklamanin son paragrafi bizimle, Kazdagi Koruma Girisimi Grubuyla ilgili. Yurutme Kurulu bizi cagirmadan yaptiklari son toplantida bizim goruslerimizi-dusuncelerimizi-gerekcelerimizi dinlemeden aldiklari bir kararla, panele katiliyor olmamizdan dolayi Kazdagi Koruma Girisimini “orgut disiplini acisindan” platform uyeliginden cikardiklarini acikliyorlar.
Platform yurutme kurulunun bu kararini ve aciklamasini “talihsiz” ve “antidemokratik” bir karar olarak değerlendiriyoruz. Cumle alem biliyor ki Kazdagi Koruma Platformunun atesini yakan biziz ve biz bu yapilanmanin ister istemez dogal uyesiyiz. Kazdaglari bizimdir, Madra dagi bizimdir, Canakkale bizimdir, Balikesir bizimdir, Turkiye bizimdir. Bu nedenle bu konuda surdurulecek mucadelenin her zaman yaninda, icinde, onunde olacagiz. Platformun yurutme kurulu da bizimdir, belediye baskanlarimiz bizim baskanlarimizdir, Baro temsilcilerimiz, universite temsilcilerimiz, oda temsilcilerimiz de bizimdir. Bu nedenle, zaten doğal uyesi oldugumuz ve biz olmadan eksik olacak olan platformun, su anda “atildigimiz” soylenen yurutme kuruluyla birlikte calismaya, destek vermeye her zaman hazir ve istekliyiz.
Yurutme Kurulu bugune kadar bizim katildigimiz uc toplanti yapti ilkine biraz zorlamayla katildik ve orgutlenme ve propoganda grubuna girdik, diger iki toplantida bize iletilen bilgiler isiginda, bizim de yurutme kurulunda oldugumuzu varsayarak katildik ve platformun ve yurutme kurulunun “yapilanmasi ve ilkeleri” konusunda yazili onerilerimizle gittik. Yapilanmanin her kesimi temsil edecek bicimde, demokratik bir sekilde ve katilimci olmasi konusundaki onerilerimizi sunduk. Ancak onerilerimiz yurutmede tartisilmadi, biz buna ragmen alinganlik gostermeyip yurutmede calismaya devam etmeye kararliydik. Yurutme kurulu bize, platform bilesenlerinin kendi faaliyetlerinde ve kararlarinda ozgur oldugunu, platform yurutmesinin yalnizca maddi konularda destek olacagini, propoganda ve orgutlenme komitesinden gelecek onerilerin hayata geçirilmesini sağlayacaklarini ifade etmislerdi. Ancak goruluyorki, platform bilesenleri kendi karar ve eylemlerinde ozgur degildir, yurutme kurulu, yurutme islevi degil, karar alma islevi ustlenmektedir.
Kazdagi Koruma Girisimi grubu son derece demokratik kurallarin isledigi, herkesin dusunce ve onerilerinin ozgurce tartisildigi, oylama yapilmaksizin ikna yontemi ile kararlarin alindigi, baskani vb. olmayan,her zaman degisebilen “kolaylastirici”larin, “sozcu” lerin oldugu yediden yetmise, farkli siyasi dusuncelerden, her kesimden bireylerin, grup, kurum temsilcilerinin yer aldigi, dayatmalardan rahatsiz olan, gonulluluk temeline dayanan ornek bir yapilanmadir ve oyle de kalacaktir. Ozgur ve dinamik yapisi ile her zaman yaratici, caliskan ve eylemcidir.
Kendi prensip ve ilkelerimizi koruyarak, platform yurutme kurulu ile her zaman diyalog icinde olacagimizi ve birlikte calisacagimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.
Kisacik koyu’ndeki madencilik calismalari: Yakinimizda baska bir koyde, Kisacik’da da altin madeni arandigini biliyoruz. Ancak bu koye bugune kadar gidemedik. Simdi ilk hedefimiz, bu koye ve civar koylere donuk calismak. Bekir Erdinç’in verdigi bilgiler isiginda, Unal Cardak, Ahmet İssever ve Zeki Keskin’den olusan bir grup, koye gidip muhtarlarla gorusecek ve nabiz yoklayacak. Bu bolgedeki calismalarimizi onlardan gelecek oneriler dogrultusunda gelistirecegiz.
Korfez’in diger yerlerindeki calismalar: Camci, Haciaslanlar ve Yasyer koyleri ve civarinda da benzer calismalara ihtiyac oldugu ortaya cikti, yilbasindan sonra o bolgelere ulasip bilgilendirme toplantilari yapacagiz.
Boztepe Koyu Bilgilendirme toplantisi: Bu toplantinin kolaylastiricisi Meral Keskin, koyde gerekli hazirliklari yapti, 14 aralik saat 20:00’de koyde ozellikle kadinlara donuk olarak bilgilendirme toplantimizi gerceklestirecegiz.
Saygilar,
Kazdagi Korum Girisimi Grubu
13 Aralık Olagan toplantimizi yaptik…Eylemliligin verdigi ruh halimiz ve dinamizmimiz ile kıkır kıkır gülerek, eğlenerek cosku icinde basladigimiz toplantidaki degerlendirmelerimiz ve aldigimiz kararlarin ozeti asagida:
13 Aralik Çanakkale Universitesi Paneli ile ilgili degerlendirmemiz :
“Panelist-konusmaci” olarak da davet edildigimiz ve bundan 15 gun once Universiteye katilacagimizi resmen bildirmis oldugumuz panele Kazdağı Koruma Girisimi Grubu olarak topluca katildik..Konusmacimiz Mehmet Ongen de panelistlerin masasinda yerini aldi.( Bizim bakis acimiza gore, Çanakkale Universitesi de Kazdaglari gibi bizimdir, oradaki ogrenciler, calisanlar, hocalar da bizimdir, alani terk etmemek ve konuya sahip cikmak gerekir.)
Panel başlamadan hemen once dört bir koldan dagittigimiz 320 adet basin bildirimiz tum salondakiler tarafindan ilgiyle, dikkatle okundu. Yani panel, bizim bildiri-basin aciklamamizla baslamis oldu. Basin aciklamamizi bir kez daha ekte yolluyoruz.(Grubumuz uyesi basin temsilcilerinin dikkatine…)
(Salonun girisinde TEMA ve Ekoloji Klubu ogrencilerinin standlari vardi, once onlarla sohbet ettik. Ogrenci topluluklari olarak bir araya gelmis ve Kazdaglarina sahip ciktiklarina dair basin aciklamasi yapmislardi. Yine bu dogrultuda brosurler dagitiyorlardi.)
Salonda universite ogrencileri, calisanlari ve ögretim uyeleri oldugu kadar, Can-Sogutalan’dan getirilmis bir grup genc maden calisani da vardi.
Prof. Dr. Erdinc Yigitbas’in yonetiminde baslayan panelde İlk konusmayi ÇOMU’den Prof. Dr. Ahmet Gonuz yapti. Gonuz, kendisinin biyolog olarak dogada calistigini ve doganin kendisi icin cok onemli oldugunu, maden arama sahalarinin buluduklari yerlerde yaptiklari arastirmalarda, 17 endemik bitki turu oldugunu, bu bitkilerin hem ilac sanayi hem de gelecegimiz icin ne kadar onemli oldugunu, maddi olarak da cok yuksek degerde bitkilerin bulundugunu, mutlaka korunmasi gerektigini, bu konuda zaten uluslararasi anlasmalara imza attigimizi soyledi.Çevre ve Orman Bakanligindan gelen burokrat, maden isletilmesine karar verilmeden once CED raporlari hazirlandigini, olumsuz cikarsa yapilmadigini, milli park icinde herhangi bir arama-isletme izni vermediklerini, artik halk istemez ise halka ragmen birsey yapilamayacagini soyledi. Balikesir Universitesinden Doc. Dr. Yilmaz Ari’da oldukca ilginc olan sunumunda konuya farkli bir perspektiften yaklasarak, maden isletilmesi konusunun dogal peyzaja bir mudahale oldugunu, mudahale basarilirsa doganin ne hale gelecegini, kendi isteginin ise dogal peyzajin galip gelmesi oldugunu anlatti.Orman Bolge Muduru de kendisinden beklenildigi sekilde Bolgenin orman dokusu hakkinda bilgi verdi ve orman sinirlari icinde kendilerinden alinan izinleri acikladi. Bu faaliyetler sirasinda kendilerinin kurum olarak yeni yol yapilmamasina ve minimum seviyede agac kesimine azami dikkat ettiklerini anlatti. Sira Altin Madencileri Dernegi’nin konusmasina gelmisti. Konusmaci her zamanki yalanlarini soylemeye baslar baslamaz biz de salondan panel yoneticisinin ikazlarina pek kulak asmadan konusmaciya mudahale ettik. Ardindan Mehmet Ongen her zamanki etkili ses tonuyla, Kazdagi Koruma Girisiminin nasil kuruldugunu, bu konuya nasil baktigini, ayrica grubun Kazdagini Koruma Mucadelesine genel anlamda nasil baktigini, Kazdaglarinin yerustu zenginliklerinin yeralti zenginliklerinden nasil daha ustun oldugunu anlatan guzel bir konusma yapti. Ongen’in ardindan da Yurt Madenciligini Gelistirme Vakfi’ndan Prof. Dr. Guven Onal konustu. Biz yine oturdugumuz yerden bu konusmaciyi da surekli yalanlayarak mudahale ettik. Guven Onal her zamanki piskinligi ile konusmasina devam etmeye calissa da oldukca gerildi. Panel yoneticisi bizi yine surekli uyarmak zorunda kaldi.
“Sorular” bolumunde de gerek yazili, gerektiginde de sozlu olarak mudahalemizi surdurduk. Panel cikisinda hem rektor, hem de diger akademisyenler yanimiza gelerek, orada bulunmamiz ve mudahale etmis olmamizdan dolayi cok mutlu olduklarini ifade ettiler ve her turlu bilimsel destege ve onerilerimize acik olduklarini soylediler.
Sonuc olarak degerlendirdigimizde: Panele katilmak, zaten “bizim” olan alanlari terk etmemek anlaminda dogru bir karardi ve orada da bildiri dagitarak, konusmacimizla ve sozlu ve yazili mudahalelerimizle de salona agirligimizi koyduk. Keske Kazdaglari ve Madra Dagi Cevre Platformu Yurutme Kurulu da panele katilma kararindan vazgecmeseydi de Hicri Nalbant ve Can Belediye Baskanimiz Ali Saribas da konussaydi…Panelistler masasindaki sayimiz iki kisi daha artsaydi ve salonda da daha fazla olsaydik…
Kazdaglari ve Madra Dagi Cevre Platformu Yurutme Korulu’nun basin aciklamasi ile ilgili degerlendirmemiz:
Platform yurutme kurulu, ayni gun saat 12:00’de bir basin aciklamasi yaparak, ÇOMU’nun panelinde katilmayacaklarini acikladi.. Katilmama gerekcelerini bir kez daha yazmayacagiz, Reyhan Erdem’in gruba yolladigi haber metninde yer aliyor. Yurutme Kurulunun yaptigi aciklamanin son paragrafi bizimle, Kazdagi Koruma Girisimi Grubuyla ilgili. Yurutme Kurulu bizi cagirmadan yaptiklari son toplantida bizim goruslerimizi-dusuncelerimizi-gerekcelerimizi dinlemeden aldiklari bir kararla, panele katiliyor olmamizdan dolayi Kazdagi Koruma Girisimini “orgut disiplini acisindan” platform uyeliginden cikardiklarini acikliyorlar.
Platform yurutme kurulunun bu kararini ve aciklamasini “talihsiz” ve “antidemokratik” bir karar olarak değerlendiriyoruz. Cumle alem biliyor ki Kazdagi Koruma Platformunun atesini yakan biziz ve biz bu yapilanmanin ister istemez dogal uyesiyiz. Kazdaglari bizimdir, Madra dagi bizimdir, Canakkale bizimdir, Balikesir bizimdir, Turkiye bizimdir. Bu nedenle bu konuda surdurulecek mucadelenin her zaman yaninda, icinde, onunde olacagiz. Platformun yurutme kurulu da bizimdir, belediye baskanlarimiz bizim baskanlarimizdir, Baro temsilcilerimiz, universite temsilcilerimiz, oda temsilcilerimiz de bizimdir. Bu nedenle, zaten doğal uyesi oldugumuz ve biz olmadan eksik olacak olan platformun, su anda “atildigimiz” soylenen yurutme kuruluyla birlikte calismaya, destek vermeye her zaman hazir ve istekliyiz.
Yurutme Kurulu bugune kadar bizim katildigimiz uc toplanti yapti ilkine biraz zorlamayla katildik ve orgutlenme ve propoganda grubuna girdik, diger iki toplantida bize iletilen bilgiler isiginda, bizim de yurutme kurulunda oldugumuzu varsayarak katildik ve platformun ve yurutme kurulunun “yapilanmasi ve ilkeleri” konusunda yazili onerilerimizle gittik. Yapilanmanin her kesimi temsil edecek bicimde, demokratik bir sekilde ve katilimci olmasi konusundaki onerilerimizi sunduk. Ancak onerilerimiz yurutmede tartisilmadi, biz buna ragmen alinganlik gostermeyip yurutmede calismaya devam etmeye kararliydik. Yurutme kurulu bize, platform bilesenlerinin kendi faaliyetlerinde ve kararlarinda ozgur oldugunu, platform yurutmesinin yalnizca maddi konularda destek olacagini, propoganda ve orgutlenme komitesinden gelecek onerilerin hayata geçirilmesini sağlayacaklarini ifade etmislerdi. Ancak goruluyorki, platform bilesenleri kendi karar ve eylemlerinde ozgur degildir, yurutme kurulu, yurutme islevi degil, karar alma islevi ustlenmektedir.
Kazdagi Koruma Girisimi grubu son derece demokratik kurallarin isledigi, herkesin dusunce ve onerilerinin ozgurce tartisildigi, oylama yapilmaksizin ikna yontemi ile kararlarin alindigi, baskani vb. olmayan,her zaman degisebilen “kolaylastirici”larin, “sozcu” lerin oldugu yediden yetmise, farkli siyasi dusuncelerden, her kesimden bireylerin, grup, kurum temsilcilerinin yer aldigi, dayatmalardan rahatsiz olan, gonulluluk temeline dayanan ornek bir yapilanmadir ve oyle de kalacaktir. Ozgur ve dinamik yapisi ile her zaman yaratici, caliskan ve eylemcidir.
Kendi prensip ve ilkelerimizi koruyarak, platform yurutme kurulu ile her zaman diyalog icinde olacagimizi ve birlikte calisacagimizi bir kez daha ifade etmek isteriz.
Kisacik koyu’ndeki madencilik calismalari: Yakinimizda baska bir koyde, Kisacik’da da altin madeni arandigini biliyoruz. Ancak bu koye bugune kadar gidemedik. Simdi ilk hedefimiz, bu koye ve civar koylere donuk calismak. Bekir Erdinç’in verdigi bilgiler isiginda, Unal Cardak, Ahmet İssever ve Zeki Keskin’den olusan bir grup, koye gidip muhtarlarla gorusecek ve nabiz yoklayacak. Bu bolgedeki calismalarimizi onlardan gelecek oneriler dogrultusunda gelistirecegiz.
Korfez’in diger yerlerindeki calismalar: Camci, Haciaslanlar ve Yasyer koyleri ve civarinda da benzer calismalara ihtiyac oldugu ortaya cikti, yilbasindan sonra o bolgelere ulasip bilgilendirme toplantilari yapacagiz.
Boztepe Koyu Bilgilendirme toplantisi: Bu toplantinin kolaylastiricisi Meral Keskin, koyde gerekli hazirliklari yapti, 14 aralik saat 20:00’de koyde ozellikle kadinlara donuk olarak bilgilendirme toplantimizi gerceklestirecegiz.
Saygilar,
Kazdagi Korum Girisimi Grubu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder