Ekomonin büyümesi, üretimin derinleşmesi ve zenginleşmesi,refahın yaygınlaşması kuşkusuz her çağdaş insanın arzusudur.Yaşam kalitesini iyileştirmek isteyen bilinçli bireylerin ekonominin önüne engeller koyması beklenemez. Katma değeri ister yabancı ister yerli girişimci,sermaye sahibi yaratsın, bugün onlardan bu sürecin her aşamasında yüksek verimlilik ve doğaya saygı beklenmektedir. Tütkiye maden rezervleri açısından dünyanın en zengin ülkelerindan biri olabilir. Belki yine dünyanın önde gelen net altın ithalatçıları arasında da en üst sıralardadır.Bu gerçeklikler yasa ile “orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlar” ayrımı yapmadan topraklarımızın her santimetrekaresinde maden arama ve işletme izni lütfetme hakkını yöneticilere veremez. Günün yükselen ekonomi ve çevre farkındalığı, projelerde, sürecin her aşamasında hem yüksek verimlilik aramakta hem de çevreye dostluk beklemektedir. Sosyal fayda ve zarar hesapları özellikle bu tür projelerin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Türkiye’nin göz bebeği,30’un üstündeki kendine özgü (endemik) bitki türü ile dünyadaki 200 en önemli ekolojik bölgeden biri ve dünyanın ikinci en yoğun oksijen üreten bölgesi olan Kazdağlarında, bugünün veri teknolojisine göre maden aramak ve işletmek ancak bir insanlık suçudur. Dünyaya verimlilik, rekabetçi tutum, pazar ekonomisi,karlılık, üretim verimi açılarından liderlik eden ABD’nin bile Grand Canyon,Yosemite ve Yellow Stone gibi ünlü doğal veya milli parklarını, günün çevre farkındalığı dikkate alındığında, maden aramak üzere işletmeye açabileceği düşünülemez.. Türkiye, maden yasası ile lutfettiklerini, haklara karşılıklı saygı zemininde ve en kısa zamanda düzeltmelidir. Sevgilerimle, Mehmet Betil
İletişimimizde en geniş katılımı sağlamak için hem köy ve kent meydanlarında hemde internette tüm gelişmeleri katılıma açık bir şekilde paylaşıyoruz.
www.groups.yahoo.com/group/kazdagigrubu
sitesinden sizlerinde katılımına açık bir şekilde haberleşiyor, http://kazdagikoruma.blogspot.com sitesindende gelişmeleri tüm dünya ve basın ile paylaşıyoruz.
İletişime geçmek isteyenler için yukarıdaki internet adreslerine ilave olarak;
Nöbetçi Korumacı ;
0534 3286511
e-posta kazdaginikoruma@gmail.com
ile bize ulaşabilirsiniz.
Kazdağını Koruma Girişimi
1 yorum:
Ekomonin büyümesi, üretimin derinleşmesi ve zenginleşmesi,refahın yaygınlaşması kuşkusuz her çağdaş insanın arzusudur.Yaşam kalitesini iyileştirmek isteyen bilinçli bireylerin ekonominin önüne engeller koyması beklenemez. Katma değeri ister yabancı ister yerli girişimci,sermaye sahibi yaratsın, bugün onlardan bu sürecin her aşamasında yüksek verimlilik ve doğaya saygı beklenmektedir.
Tütkiye maden rezervleri açısından dünyanın en zengin ülkelerindan biri olabilir. Belki yine dünyanın önde gelen net altın ithalatçıları arasında da en üst sıralardadır.Bu gerçeklikler yasa ile “orman, muhafaza ormanı, ağaçlandırma alanları, kara avcılığı alanları, özel koruma bölgeleri, milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, tarım, mera, sit alanları, su havzaları, kıyı alanları ve sahil şeritleri, karasuları, turizm bölgeleri, alanları ve merkezleri ile kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri, askerî yasak bölgeler ve imar alanları ile mücavir alanlar” ayrımı yapmadan topraklarımızın her santimetrekaresinde maden arama ve işletme izni lütfetme hakkını yöneticilere veremez. Günün yükselen ekonomi ve çevre farkındalığı, projelerde, sürecin her aşamasında hem yüksek verimlilik aramakta hem de çevreye dostluk beklemektedir. Sosyal fayda ve zarar hesapları özellikle bu tür projelerin
ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Türkiye’nin göz bebeği,30’un üstündeki kendine özgü (endemik) bitki türü ile dünyadaki 200 en önemli ekolojik bölgeden biri ve dünyanın ikinci en yoğun oksijen üreten bölgesi olan Kazdağlarında, bugünün veri teknolojisine göre maden aramak ve işletmek ancak bir insanlık suçudur. Dünyaya verimlilik, rekabetçi tutum, pazar ekonomisi,karlılık, üretim verimi açılarından liderlik eden ABD’nin bile Grand Canyon,Yosemite ve Yellow Stone gibi ünlü doğal veya milli parklarını, günün çevre farkındalığı dikkate alındığında, maden aramak üzere işletmeye açabileceği düşünülemez..
Türkiye, maden yasası ile lutfettiklerini, haklara karşılıklı saygı zemininde ve en kısa zamanda düzeltmelidir.
Sevgilerimle,
Mehmet Betil
Yorum Gönder